Salı, Mart 27, 2012

Geç Kalınmışlık

geç kalmışız ona, buna, şuna..
yağmura, gökyüzüne, güneşe
ya da ne bileyim markete, okula,
otobüse,dolmuşa..
tam yapma zamanı gelmişken ertelemişiz bi'şeyleri
unutmuşuz...
adım atmaya, düşünmeye, sevmeye geç kalmışız
gündüze, geceye
denize,martıya..
yani güzel olan her şeye geç kalmışız
konuşmaya,anlatmaya,
kendimize geç kalmışız; hayata..
bi' tek susmaya geç kalmamışız
başlıyoruz işte yeniden
bir... iki... üç... tıp.

Not:

Neden niye diye sorma
oldu bitti işte yorma.
Ne geçmiş ne gelecek
kendini şimdiye sakla.
Gün gelir devran dönerse eğer
ve döndüğünde orada bulursa seni,
korkma yaklaş kendine.
Belki acıydı çektiğin
belki adı yoktu.
Neyse artık sananeydi..
Belki güvendin kendine,
belki başkasını kendin saydın,
güvendiğin dağlara karlar yağdı belki..
Öyle olduysa eğer,
unut gitsin düşünmeden.
Akrep yelkovanı kovaladıkça,
sen de koş, geri kalma
çok hızlı olma,
yerinde de sayma.
Ne geçmiş, ne gelecek,
evet, kendini 'şimdi'ye sakla.







Her şey biter mi?

        





 Kendini, anneni-babanı, arkadaşını,öğretmenini kısacası hayatına şöyle ya da böyle girmiş insanları sorgulamaya başladığın an'dır büyüdüğünü hissetmek. "Hayat'ına şöyle ya da böyle girmiş?" Hayat'ın ne demek olduğunu bilen var mı? Sanattır bence. Biraz teşbih(benzetme), biraz mübalağa(abartma), az biraz teşhis(kişileştirme), bir o kadar tariz(iğneleme) ve çoğu kez tecahül-i arif(bilip de bilmezden gelme)'tir bana kalırsa.

 Peki ya hayatta her şey biter mi? Belki üzerine yenisini koyarsın,tamamlarsın bir öncekini ya da baştan yaratırsın. Ama bitmiş olmaz,bitmez,bitemez. Bittiğini sanırsın, çerçevenin dışına çıkıp yaptığın işe gururla bakarsın-tamamladığını düşündüğün tabloya-. Ya sonra? Bitti öyle mi? Peki diyelim ki bitti ardından ben gelip dokundum o'na, hissettim. Son noktayı ben koydum. Ne yani ben mi bitirdim şimdi? Ben mi bitirmiş oldum? Ya da bitirmiş mi oldum? Bumerang hesabı yani...

Ben diyorum ki bitmez hiçbir şey-duygular ve 'an' hariç- ...