Perşembe, Haziran 21, 2012

"Üşümek"

        



        Derya 22 yaşında, fazla konuşmayı sevmeyen, iri gözlerinin zeytinlerle yarış içinde olduğunun farkında olmayan kendi halinde bir kızdı. Hem okuyup hem çalışıyordu. Harçlığı çıkıyordu hiç olmazsa.

        Yine çok yorucu bir günün ardından evine dönmek için vapura binmişti. Kulaklığını taktı-her zamanki gibi- en sevdiği radyo kanalını açtı ardından daldı düşüncelere...Neler mi geçiyordu aklından? Neler geçmiyordu ki...Onu -onları- terk eden babasını mı düşünsündü yoksa oturdukları evin vermekte zorlandıkları kirasını mı? Hayat zordu yaşadıkları ütopyada. Belki çekip gitmeliydi. Ama nereye giderdiki insan? Hele ki bir anne ve bir kardeşe sahipse o insan... Kulağında vızıldayan sivri sinekle kendine gelmiş gibi yapmış bir iki dakika geçmeden başka düşlere yelken açmıştı. Burnuna değen denizin kokusunu içine çekti,çekti...Ta ki özümseyene, onunla bir olana kadar.Sonra bir korku kapladı içini. Nedendi bilinmezdi. Gözünün önünü kaplamıştı bir gölge. Durdu,dinledi...

      Deniz karası saçlarını yüzüne değdiriyordu rüzgar ve şehrin sahte ışıklarından habersiz üşütüyordu açıkta kalmış kollarını. Üşümek güzeldi...